18 Eylül 2025, Perşembe Yeni Haber
Haber Girişi : 18.09.2025

MİKİS THEODORAKİS

Sen çaldıkça Theodorakis Bir mor yağıyor üstüme…” (Can Yücel)

Sen çaldıkça Theodorakis

Bir mor yağıyor üstüme…”

                            (Can Yücel)

 

(Yazıyı yazarken bir yandan da ‘Zorba’nın müziğini dinliyorum.)

 

96 yaşında,4 yıl önce yitirdik büyük bestekar ve yorumcu Theodorakis’i…

Doğumunun yüzüncü yılı…

 

Bu nedenle,Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ve Türkiye Komünist Partisi(TKP)

doğduğu Sakız ve İzmir’de anısına etkinlikler düzenliyorlar…

 

Ne diyor kendisi gibi,bir çınar ağacı görkeminde,boylu poslu,kalıplı dostu Theodorakis için Yaşar 

Kemal’imiz?

 

“Eğer Yunan mitolojisinde bir Kartal Tanrı olsaydı o Theodorakis olurdu…”

 

Niçin Sakız ve İzmir?

Niçin Yunanistan ve Türkiye?

Niçin KKE ve TKP?..

 

Theodorakis,büyükdedesini 1949’da baba memleketi Girit’e gittiğinde tanır.Dede ona bir aile sırrını açıklar:

8 çocuğu, Girit’li Türk Emine’dendir.Yani aile köklerinin bir ucunda Türklük de vardır…

 

Bu kadar da değil.

 

Babası bir hukukçudur.

Yunanistan’ın İzmir’i işgalinde,İzmir’e işgal gücünün vali yardımcısı olarak atanır.

Theodorakis’in Çeşme’li annesi ile Urla’da tanışıp evlenirler.

9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşu sonrası,aile Sakız’a göçer ve Theodorakis Sakız’da doğar. Yıl 1925…

 

Bu kadarla da kalmaz.

 

Aile daha sonra Atina’ya göçünce hangi semte yerleşirler?

Mübadele sonucu Türkiye’den göçenlerin kurduğu Nea Smirni…

Yani, Yeni İzmir…

Komşuları İlias Altunoğlu’da mübadele öncesi,İzmir Kız Lisesi Matematik öğretmenidir.Theodorakis İlias’ın üç kızından küçüğü komşu kızı Izmir’li Mirta ile evlenir.Artık Sakız ile birlikte; Türkiye,Çeşme ve İzmir de yaşantısının ayrılmaz parçaları olurlar…

 

Komünistlik mi?..

 

Yunanistan Komünist Partisi üyesi olarak,İkinci Dünya Savaşı’nda Yunanistan’ı işgal eden faşist güçlere karşı mücadelede İtalyan faşistlerince  tutuklandığında daha 17 yaşında bir yurtseverdi…Ağır işkencelerden geçti…

İtalyan ve Alman işgaline karşı  direndi,savaştı…

 

1946-1952 arası,

Yunanistan’daki iç savaş sırasında,Yunanistan Komünist Partisi(KKE) üyesi olarak,Milli Kurtuluş Cephesi(EAM) içinde,Atina bölgesinden sorumlu gerilla çavuşu olarak mücadele etti.

 

Yakalandı,İkara adası ve Markonisa’da ağır işkencelerden geçirildi,

kafatası kırıldı,sağ gözü görmez oldu.

İdama mahkum edildi.

Kurşuna dizilenler arkasındaydı,öldü sanıldı,morga konuldu ama ölmediği anlaşıldı…

Zindanda kalmaya devam etti…

Ancak  1961’de toplama kampından dönebildi…

 

“Ölüme,işkenceye,hücreye nasıl dayandın?” diye sorduklarında yanıtı:

“Sürekli direniş şarkıları üreterek…”oldu…

 

Faşist mahkemelerde yargılanırken hakimlere şöyle haykırdı:

“Sizin tanklarınız,benim ise şarkılarım var…Ben sizden daha güçlüyüm.Çünkü zaman silahları eskitir ama şarkıları güçlendirir…”

 

İç savaş sonrası,Partinin Lambrakis Gençlik Örgütü Başkanlığı’na getirildi.

Pire’den milletvekili seçildi…

 

1967 yılında, faşist Albaylar Cuntası darbeyle iktidara geldiğinde,Theodorakis’in müzikleri yasaklandı,ev hapsine çarptırıldı…

 

Yeraltına çekilerek faşist cuntaya karşı, ‘Yurtsever Cephe’ içinde mücadele etti.

 

Bir kez daha yakalandı.

Orospos esir kampına gönderildi.Dünyanın dört bir yanında sürdürülen kampanyalar sonucu cezası sürgüne çevrildi…

 

1981-1990 arası Yunanistan Komünist Partisi’nden milletvekili seçilerek meclise girdi.

 

1990 yılında Yeni Demokrasi Partisi’nce bağımsız milletvekili olarak Kültür Bakanlığı’na getirildiyse de kendi isteği ile bakanlıktan ayrıldı…

 

Zülfü Livaneli ile birlikte Türk-Yunan Dostluk Derneği ‘nin kuruluşuna öncülük etti.

1996 Gölcük depremi sonrası,Türkiye ile dayanışma konserleri düzenledi…

 

2018’de 92 yaşındayken, Atina’da,aşırı sağcı Altın Şafak örgütünün düzenlediği mitinge katılarak,tekerlekli sandalyesinde konuşma yapıp:”Makedonya her zaman Yunandı  ve öyle kalacak!”

demesi,yaşantısının son deminde protesto edilmesine yol açtı…

 

Sanırım bu üzüntü ona Yunanistan Komünist Partisi Genel Sekreteri Kuçubas’a şu mektubu yazdırdı:

 

“Şu anda hayatımın sonunda görüyorum ki hayatımın en kuvvetli ve olgun yıllarını Yunanistan Komünist Partisi bayrağı altında geçirmişim.Bu nedenle bu dünyadan komünist olarak göçmek istiyorum…”

 

Cenazesini yüzbinler kaldırdı…

 

Antifaşist,Yurtsever bir militandı…

Halklar arasında dostluk köprüleri kurmak için çabalayan bir ‘Barış’ savaşçısıydı…

 

Ne diyordu?

“Kuşaklar,uluslar ve dinler birbirine karışır,sonuçta bu dünyanın tek gerçeği su yüzüne çıkar: İnsan…

Gerçekten, ne denli küçük,basit ve seçme bir olaydır,insanı insandan ayırmak.

Ona belirli adlar takmak.

Üzerine çeşitli etiketler yapıştırmak.

Ve kendi kardeşini öldürmesi için eline silah vermek…”

 

Baskı,zulüm ve sömürünün son bulması için mücadele eden demokrasi ve özgürlük militanı bir komünistti…

 

Ayın 19’unda Sakız’daki etkinliğe,daha önceden kararlaştırılmış bir proğramım nedeniyle katılamayacağım ama 21 Eylül ‘de 

KKE ve TKP’nin düzenlediği etkinlikte, İzmir Bostanlı Demokrasi Meydanı’nda olacak ve Theodoris’in şarkılarına eşlik edeceğim…

 

Muammer Toprakcı

Yorum